
Yeniden ayağa kalkmak için
Bazen yeniden ayağa kalkmak için sarsılıp üzerimizdeki yükleri atmamız gerekir😉

Hissizliğin hissi
Bazen hayat şimdilerde olduğu gibi üzerimize yüklenir. Üzerimize öyle bir gelir ki içimiz sıkışır. Hatta o kadar sıkışır ki hissizleşiriz. Ama hissedemiyor olmak da bir histir sonuçta. Son zamanlarda hayat, üst üste gelen dalgalar gibi kıyılarımıza vuruyor sanki. Finansal zorluklar, belirsizlikler, içimize çöken o tatsız his, keyifsizlik... Sanki hiç yerinden oynatamayacakmışız gibi, ağır.
“Peki, ne yapabiliriz? Bu keyifsizlikle nasıl baş edebiliriz? Bir anlığına bile olsa bu yükleri nasıl yere bırakabiliriz?” diye sordum kendime. Bu zor soru karşısında en güvendiğim kaynağa başvurdum hemen: Kolektif bilinç, yani atasözleri ve deyimler… Bu hal ilk defa bizim başımıza gelmiyordur herhalde değil mi?

Kardan adamlar
Bazı insanlar hayatımıza tıpkı kardan adamlar gibi girer; kısa bir süreliğine… İlk başta her şey harikadır, eğlenceli, neşeli! Kendimizi yükseklerde hissederiz. Ama birkaç gün sonra bir bakmışız, güneş açmış, hava ısınmış ve o kardan adamdan geriye sadece birkaç kömür parçası ve yerde yuvarlanıp duran bir havuç kalmış. İşte o an, içimizde bir şeyler sarsılır. Kendimizi kaybolmuş gibi hissederiz. Yokluğuna üzülürüz, gidişine kızarız. Ama kardan adam gitmiştir; bütün o duygularla baş başa kalmışızdır. Ve o duygular dönüp dolaşıp en sert şekilde bize çarpar.

Karda açan çiçekler
Tıpkı karların arasından süzülerek açan çiçekler gibi, bazı insanlar da en zorlu koşullar altında filizlenir ve büyür. Onları özel kılan, yalnızca hayatta kalmaları değil, aynı zamanda dünyaya güzellik ve anlam katmalarıdır. Hassasiyetleri, kimi zaman çevreleri tarafından farklı algılanmalarına neden olsa da, bu onların dünyayı daha derinden hissetmelerini sağlar. Tıpkı çiçeğin ince yapraklarının soğuğu diğer ağaçlardan daha çok hissetmesi gibi, onlar da duyguları en yoğun hâliyle hisseder, en küçük ayrıntılarda bile anlam bulurlar. Her şeyi biraz daha derin, biraz daha ayrıntılı görürler.

Kar meditasyonu
İçin mi sıkıldı? Beyaz örtü, her şeyi bir anlığına nasıl da dondurdu. Dışarıda derin bir sessizlik hüküm sürerken, içimizdeki sıkıntılar duyulur oldu, gürültü artık içerden gelmeye başladı. Nasıl yani? Ne yapacağım? diyorsan. Kendini hemen bırakma, enseyi karartma. Sıkıntının gürültüsünde de kendine sahip çıkabilirsin. Yalnızsan bile, dışarıda sana ilham verebilecek bir doğa var. Bir adım uzaklaş içinden, camdan dışarıya doğru.